PARAZİT

 

PARAZİT




Zengin olmalarına rağmen kibarlar. Hayır! Zengin oldukları için kibarlar.

Dar ve tekinsiz, çıkmaz sokağı gören penceresiyle yarı-bodrum apartman dairesinde yaşıyor “Kim ailesi”. Barındıkları yer oldukça iç karartıcı. Güneşsiz ve nemli.. Darmadağınık ve kirli.  Aile bireylerinin her biri hayatta kalmak ve karınlarını doyurmak adına oldukça motive ve gayretli bir arayışta. Günübirlik yaşamları var. Pizzacının mukavva kutularını katlamak gibi geçici işlerden gelecek paralarla yiyecek alabiliyorlar. Üst komşunun wi-fi’ye şifre koyması yüzünden hayatla bağlantıları kesiliyor. Fakat kesinlikle pes etmiyorlar. Hemen yeni bir kaynak arayıp evin tuvalet bulunan köşesinde şifresiz internete ulaşıyorlar. Evin içinde hamamböcekleri dolaşıyor. Sokağa bakan pencere açık. O sırada böcek ilaçlaması yapan, etrafı dumana boğan bir araç yaklaşıyor dışarıdan. Aile reisi Kim Ki-taek, “pencereyi kapatmayın, bedavadan bizim ev de ilaçlanır” diyor. Az sonra bulundukları oda dumandan göz gözü görmez hale geliyor. İstiflerini bozmadan lakin öksürerek mukavva kutuları katlamaya devam ediyorlar. Bu sahne tek başına enteresan bir kara komedi filmiyle karşı karşıya olduğunun sinyalini veriyor seyirciye.


Evin genç oğlu Kim Ki-woo’nun arkadaşıyla olan sohbetine tanık oluyoruz. Yurtdışına gideceği için İngilizce özel ders verdiği Park ailesinin kızını Kim Ki-woo’ya emanet etmek istiyor. Yokluğunda derslerin devam etmesi için arkadaşını cesaretlendiriyor.

Zengin aile Park’ların lüks villasında İngilizce dersleri sorunsuz bir şekilde başlar. Yine aynı günlerde Kim Ki-woo’nun aracılığı ile kız kardeşi Kim Ki-jung’u sanat terapisti olarak işe alırlar. Hemen akabinde  çeşitli tuzaklar kurarak ve nitelikli dolandırıcılık metodlarıyla evin şoförünü ve hizmetçisini işlerinden edip anne babalarını da evin bir parçası haline getirirler. Park ailesi, evlerine çöreklenen 4 kişilik Kim ailesinden, akrabalıklarından haberdar değildir. Küçük oğullarının geçmiş yaşgünü yaşadığı travma sebebi ile çocuğun yeni yaşını evden uzakta kutlamaktadırlar. Kim’lere villanın keyfini doya doya çıkarma fırsatı doğar. Salonda yerler-içerler; sarhoş oldukları ve hiç beklemedikleri bir anda  eski hizmetçi kapıyı çalar. Kapıyı açmak zorunda kalırlar. Evde gizli bir sığınak olduğu ve eski hizmetçinin kocasını orada 4 yıldır sakladığı anlaşılır. Kim ailesinin, elde ettikleri konforlu yaşamı koruma güdüsüyle bir anda canavara dönüşebildiğine şahit oluruz. Ev sahiplerinin de beklenmedik geri dönüşü ile karmaşa, kaosa döner.


Parazit filmi, sinemadan çıktıktan sonra üzerinde uzun uzun konuşulacak filmler kategorisinde. Felsefi bir derinliği var. Notlarımı aşağıya listeliyorum:

Park ailesinin oğlu; hizmetçinin ve şoförün aynı koktuğunu keşfeder. Çocuklar ebeveynlerine göre çok daha iyi bir gözlemcidir. Filmin sınıf farkına yaptığı vurgunun temel kaynağı, trajediyi besleyen bu koku. Çocuklarının tespiti anne-baba tarafından da teyit edilir: “Evet, metroya binenlerin kokusu gibi…”

Sağanak yağmur; altyapı sorunları nedeniyle yoksul mahalleleri perişan ederken zengin mahalle tarafında pislikleri temizleyen, manzara olarak izlenen bir doğa olayı hatta çocukları için bir eğlence kaynağıdır.

Pazazit, toplumsal adaletsizliğin sebep olduğu acılardan ve kaostan zenginlerin de payını alacağı uyarısında bulunuyor. Bu yönüyle Haneke filmlerini hatırlatıyor. Özellikle Cache’i.

Filmin isminin kaynağı nedir? Parazit olan hangi aile? Ya da kim? Hikayelerini öğrendiğimiz 3 aile var. Bodrum katta yaşayanlar, villada yaşayanlar ve sığınakta yaşayan bir aile daha. Kim ailesi parazit sıfatını yüzeysel bir bakışla, hakediyor gibi görünüyor. Diğer bir açıdan Park ailesi, etrafındaki yardımcılar olmadan günlük hayatlarını sürdüremeyecek durumda. Yıllarca sığınakta gizlice konaklayan, her fırsatta konakçısına şükranlarını sunan adamımız da parazit tanımına fazlaca uyuyor.

Kim ailesinin reisi Ki-taek film boyunca “planınız var mı?” diye sorarken biz seyirciye “mutlaka bir plan olmalı.. böylelikle işler bi şekilde yoluna girecektir.” fikrini aşılamıştır. Sel baskını sonrasında ise, spor salonunda, nasıl bir plan başarısız olmaz başlıklı bir nutuk çeker oğluna: Plansız olmayı tavsiye eder.

Hem bir doğal felaketin hem de şehir altyapısının fakir semtlerdeki yetersizliğinin sonucu olarak, yukarısının yani zenginlerin pisliği aşağısını basıp taşırıyor ve selle baş etmek zorunda olanlar da yine aşağıdakiler..

Yönetmen alt sınıf övgüsüne hiç girmeden, bir kısmının hayata tutunmadaki dolambaçlı ve entirikalı yollarına bizi odaklayarak sınıf farkını anlatıyor. Hatta fakir aile baya bir karikatürize edilmiş.

Filmdeki en dramatik diyaloglar sığınakta geçiyor. “Hepimiz yoksuluz, birbirimizi anlarız. İşbirliği yapalım. Sırrımızı saklayalım.” Önerisi sert bir şekilde reddediliyor. Akabinde ölümüne bir kavga yaşanıyor. Bu sahne kölelerin kölelikten neden kurtulamayacağıyla sizi yüzleştiriyor.

Sayısız ince detayları, sınıf çatışmasına-kapitalizme odakladığı farklı bakış açısı ve kara mizahın tüm unsurlarını taşıması ile birlikte meraklısı için kesinlikle izlenmeye değer bir film.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder